Günlerden 19 Kasım 2015 Perşembe
39+0 dayız.40.hafta başlamış.
Takvim tahmini doğum tarihine 7 gün
kaldığını gösteriyor.
Son haftayı oldukça aktif geçirdik eşimle , dışarıda kahvaltılar ettik ,
Kadıköy / Moda keyiflerimize devam ettik , doğumdan bir gün önce sinemaya bile
gittik :) Ertesi gün oğlumuzla kavuşacağımızı biz de bilmiyorduk ; ama artık
bekliyorduk.
Oğlumla " artık gelebilirsin oğlum , seni
bekliyoruz " şeklinde konuşuyordum.
38+6 ' da yani 18 Kasım Çarşamba akşamı saat 9 gibi nişanımın geldiğini fark
ettim.Demek ki artık doğum yakın diye sevindim. Rahatladım...Artık kavuşma için
hazır bekliyorduk.
( Son haftalarda bebeğinizle kavuşma isteğiniz en
üst seviyeye ulaşıyor ve anne adayı sabırsızlanmaya başlıyor. Hepsi çok güzel ,
çok özel duygular... ) O akşam sevdiğim bir yazarın romanını okudum ,
gayet sakin ve huzurlu bir şekilde sabaha gözlerimi açtım.
Belimin arka kısmında kuyruk sokumuna doğru hafif ağrı hissettiğimi fark
ettim.Saat 11.30 ' da doktorum Gülnihal Bülbül ile randevum vardı. Muayeneye
gittiğimde açıklığın 1 cm olduğunu söyledi.Kaslarımı kastığımı ve kas
spazmı yaşadığımı da ekledi. Belimdeki ağrı hissinin nedeni de buymuş.Eşimin
yapabileceği , eğitimde de gördüğümüz bir masaj gösterdi.Bekleyeceğimizi
söyledi.Akşam da olabilirmiş , bir iki gün de sürebilirmiş. esprili bir dille
doğum ekibi için kek pişirmemi , günü güzel , sakin ve rahat bir şekilde
geçirmemi tavsiye etti. ( Keki pişirebilseydim güzel olacaktı ; ama keke
konsantre olabilecek enerjim hiç olmadı eve gelince ; ama pişirebilenler
olduğunu da duymuştum eğitimde , ben yapamadım :))) ) Doktordan
çıkınca eve yürümeye karar verdik.Doktorun muayenesi ile ev arası oldukça yakın
, 15 dakika kadar sürüyor. Sabah kahvaltı etmemiştim.Nedense iştahım yoktu o
gün.Eve yürürken yiyecek bir şeyler canım çekti.Paketin hazırlanmasını
beklerken , ağrılar biraz daha hissedilir olmaya başlamıştı.
Sanırım onlar
dalgaydı :) ( Evet , dalgaymış , o anlarda
hiç anlayamadım : ) Ben yalnızca belime bir ağrı saplanıyor sonra
geçiyor diye düşünüyordum ve
hep daha şiddetli bir
acı bekliyordum. Sanırım ondan da
anlayamadım. ( Artık yazarken dalga yazacağım ; ama o anlarda
dalga olduğundan bir haberdim. Şuursuz doğuran Elif modeli :)
Dalga geldikçe dalgaya konsantre oluyorsunuz içgüdüsel olarak , dalga
geçtikçe hiçbir şey yokmuş gibi gündelik rutininize devam ediyorsunuz.
Dalga
sonrası müthiş bir rahatlama geliyor. ( Dayanılmayacak
gibi bir durum asla söz konusu değil , tersine benim gibi " ne
oluyor ? " şeklinde dahi bulabilirsiniz kendinizi. )
Eve yürümemiz en az 1 saati buldu . Yollarda durup , dinlenerek , eşime
yaslanarak , oturarak , eşimin belime masaj yaparak beni rahatlatmasıyla ancak
eve gelebildim. O merdivenleri çıkmak da oldukça zorladı beni. 1 cm açıklık
için bu kadarı fazla diye düşündüğümü hatırlıyorum .
( Açıklığın artmaya başladığını anlayamadım tabii . ) Bu
sıralarda eşim beni doğurduğuma ikna etmeye çalışıyordu , ben kabul
etmiyordum." Hayır , daha şiddetli bir his gelecek ;daha zamanımız var
" diye düşünüyordum.
Eve gelince hemen yatağa uzandım.Uzanmak bana iyi geliyordu.Sessizlik ,
sakinlik... Dalga gelince kalkıp yürüyordum , lavaboya gidiyordum , eşimi
çağırıp masaj yapmasını söylüyordum.
( O anların
akıntısına öyle bir bırakmışım ki kendimi , doğurduğumu bu yüzden anlayamadım sanırım.Yaptığım
her hareketi de içgüdüsel olarak yapıyordum , bir şey düşünmüyordum. Kas
spazmım da var , bugün doğurmam ben diyordum kendi kendime. )
Rahatsızlık hissi biraz daha artınca küveti doldurduk , belime sıcak su
tuttum. İyi geliyordu. İçgüdüsel olarak insan değişik hareketler yapıyor.Bana
kedi pozisyonunda durmak çok iyi geldi. Hiçbir şey yiyip içemedim , iştahım
tamamen kapanmıştı. Midem bulanıyordu ; ama çıkaramıyordum.
( Şimdi yazarken gülüyorum , gerçekten nasıl anlayamamışım
ben o anlarda . Eğitimde izlediğimiz videolardaki sürecin aynısı yaşıyormuşum.
Canım eşim beni ikna etmek için çok çabaladı ; ama nafile . Dediğim dedik
bir haldeydim. )
Ara ara doktorumla ve doğum sürecinde bizim yanımızda olacak olan ebemiz
Özlem Karabulut' la haberleşiyorum. Özlem ' e diyorum ki
" 1 cm
açıklık için bu hissettiklerimin dozu biraz fazla gibi ? Bu şekilde giderse
sanırım epidural taktırmak iyi olabilir . ( Oysa doğal doğum için
hazırlamıştım kendimi , epidural sözünü ettiğim için kendime de kızıyorum bir
yandan. O anlarda yani epidural isteğimin dile döküldüğü anlarda Özlem de
" Pasif Fazda olduğumu , eğer çok zorlanırsam 4 cm açıklıkta Epidural
alabileceğimi ; ama açıklığın 4 cm e ulaşmış olması gerektiğini "
söylüyor. Eşim , ebemizi çağırmamızı söylüyordu sürekli ; ama ben kendimi
bir türlü doğurduğuma ikna edemedim , ta ki kasılmalar başlayana kadar...Hatta
o zaman bile tam olarak ikna olmuş değildim. Hep daha dayanılmaz bir şey
olacak , o daha olmadı diye beklediğimi hatırlıyorum. Oysa ki öyle bir şey
yokmuş.Geçiş Fazını geçiriyormuşum o yazışmalar sırasında. Neredeyse bitmiş
üstelik :) Derken birden bir ıkınma hissi geldi , o an başka bir şey
yapmak mümkün değil!!!Lavaboya koştum.Ikınma hissi gelince peş peşe 3 kez
ıkınıyordum. Doktoruma ve ebeme durumu yazdım , doktorum hastaneye gidip Nst
çektirmemi ve açıklığın kontrol edilmesini istedi.Ayaklanabilsem gideceğiz ama
ne mümkün , ıkınma hissi beni esir almış.Özlem' i eve çağırdım açıklığı
kontrol etmesi için.(Sonunda çağırmam gerektiğine ikna olmuştum.) Ikınmalar
sırasında bir ara kan gelmeye başladı.
Doğurduğumu
o zaman anladım.Birçok doğal doğum videosu izlemiştim ve kan geldiğinde bebek
doğmaya yaklaşmış oluyordu.)Aktif Faz'daydım.Bebeğin hareketlerini
hissetmediğim için endişelendim bir anda. Kan da gelince , Özlem ; direkt
hastaneye gitmemizi , kendisinin de hemen geleceğini söyledi.Saat 4 olmuş bu
arada. Muayeneden beri 5 saat geçmiş.Evden apar topar çıktık , ne
hazırladığımız hastane çantalarını aldık , ne poşetleri . Öylece çıktık
gittik.Eşim de ben de doğumun o an olacağını sanmıyorduk hala ! Ertesi gün olur
diye düşünüyorduk. Hastaneye gideceğiz , ebe açıklık kontrolü yapacak , nst
çekilecek ,eve geleceğiz. Aklımızda bu düşünce var.Yolda yürürken bebeğin
hareketini hissedip rahatladım.Taksi bulmak için yürürken de ıkınmaya devam
ediyordum yollarda.Taksiyi de hemen bulamadık.Ikına ıkına taksi
bekledim.Sonunda bir tane boş taksi bulabildik. ( İstanbul işte! ) Takside
ıkınmaya devam ederken birden bir sıvının boşaldığını hissettim.Kan veya su diye
düşündüm. Taksi şoförüne telefon geldi bu sırada , kendisi de
panik olmuş olacak ki bizi hastaneye yetiştirmesi gerektiği ile ilgili bir
şeyler söyledi hızlıca ve mümkün olan en çabuk şekilde hastaneye ulaştık.
Trafik yoktu neyse ki gittiğimiz güzergahta. Yoksa takside
doğurmam yüksek bir ihtimaldi.
Hastaneye varınca , doğumhaneye gideceğimizi söyledik.Beni o halde görünce
hemen tekerlekli sandalye getirdiler.Doğumhaneye çıktık. Sezen Ebe yardımcı
oldu.Direkt doğum masasına yattım.Açıklık kontrolü için muayene etti ve 8 cm
civarında olduğunu söyledi.Doğum başlamış değil ; artık kavuşma anımız çok çok
yakındı.Eşim de ben de çok şaşkındık. Ben açıklığın bu kadar kısa sürede artmış
olmasından dolayı şaşkındım. Eşim de o an doğuruyor olduğumdan dolayı şaşkındı
sanırım. Eve dönüp eşyaları alıp gelmek istedi o an ki panikle , ebemiz Özlem
gelince yollamadı ; yoksa doğumu kaçıracaktı.
( Genellemeler herkese uymuyor , ilk doğumda açıklık artması için
beklenir vs gibi ... Zaten herkesin vücudu farklı , doğum da öngörülebilir bir
durum değil , ne olacağını ancak o an anlayabiliyorsunuz . Ben çok kolay bir
doğum yapacağıma inandım hamilelik süreci boyunca , eşim de aynı şeyi
söylüyordu. Aksini hiç düşünmedim.Hep olumlu imgelemeler yaptım.Sütüm bol
olacak , doğum kolay olacak , her şey güzel olacak şeklinde. Doğumdan hiç
korkmadım , korkulacak bir yanı olduğunu hiç düşünmedim.Doğal bir süreç , neden
korkulması gerekilsin ki ? Bedenimiz ve bebeğimiz ne yapacağını biliyor , biz
sadece kendimizi akışa bırakacağız o kadar . Kesinlikle faydasını gördüğüme
inanıyorum bu imgelemelerin. ) " Zihin neye inanırsa beden onu takip eder.
" Eğitim'den beynime kazınan çok sevdiğim bir söz.Nefes egzersizini çok az
kullandım evdeki süreç içerisinde pasif ve geçiş fazındayken. Kendi konsantrasyonum
bana yeterli gelmişti o an için. Kendimi akışa bırakmıştım...İç sesime kulak
verip iç sesimin beni yönlendirmesine izin verdim.
Kaldığımız yerden devam edelim . Hastaneye gittiğimizde gelen sıvının su
olduğunu gördüm , hemen rengine bakmıştım.Şeffaf , rahatladım...Her şey
yolundaydı , her şey istediğim gibi gelişiyordu.
Doğuruyordum
ve gerçekten anlamadan doğuruyordum.Herkesin sözünü ettiği , büyüklerin zor
dediği doğum bu muydu yani ! Ne diye korkutuyorsunuz ki anne adaylarını , doğum
kolay , doğum keyifli...Kimsenin sözüne bakmayın , kendinize güvenin.
Sezen Ebe çok iyi bir durumda olduğumu söyledi.10 dakika geçmedi , ebemiz
Özlem geldi.İyi ki geldi , evde yan yana olamadık fazlarda ama onun varlığı
beni rahatlatmaya yetti. Doğum ortamı çok sıcak , samimi ve içtendi.Doğumhane
gibi değildi.Doğum masasına yatacağımı düşünmemiştim ama o an çok rahatlatıcı
geldi.Ebemiz doktorumuzu aradı ve tam açıklık olduğunu söyledi üstelik bebeğin
kafası +2 deymiş.Saçlarına dokunabileceğimi söyledi.Uzanıp dokundum , tarifi
mümkün olmayan bir an , bir his... Bebeğime ilk kez dokunabiliyordum. Doktorum
, ebemize tam yetki vermiş bu arada , İstanbul trafiğinde yetişememe ihtimali
riski dolayısıyla . Hemen ulaşmaya çalışacağını söylemiş. 15 dakika kadar sonra
doktorumuz da geldi. Oğlum bekledi doktorumuzu. Bu sırada ıkınmalar
geldikçe ıkınıp diğer zamanlarda sohbet ediyorduk.Doğum hızlı ilerlediğinden
içinde oksitosin olan serum taktılar , kanamayı kontrol etmesi için. Onun
dışında ağrı kesici almadım.Tamamen doğal bir doğum oldu. İstediğimiz gibi
oldu.Bu yüzden de ayrıca mutluyum. Hiçbir keşkem yok , bence olabilecek en iyi
şekilde oldu. Dalgaları evde aşıp doğum başladığında hastaneye gitmek ve direkt
doğumhaneye geçmek de çok iyi gelmişti. Özlem de doktorum Gülnihal Hanım ' da
beni desteklediler doğum sırasında. Hayalini kurduğum doğumu yaşadım.Eşim
yanımdaydı.Doktorum epizyotomiyi çok gerekli haller dışında açmıyor.Epizyotomi
açılmadı.Doğumun kendi seyrinde ilerlemesi için fırsat verildi ki bu fırsatı
size sağlayacak olan doğum ekibinin sayısı ne yazık ki oldukça az. Baş çıkarken
önemsiz bir yanma hissim oldu.Yanma hissi gelince başın geldiğini kitaplardan
okumuştum zaten.
Birkaç ıkınmadan sonra oğlumun
ağlama sesini duydum.Nasıl güzel bir duygu...Anlatmak mümkün değil...Göz
yaşlarına boğulurum sanıyordum , hem eşim hem de kendim için ; ama şaşkınlık
göz yaşlarımızı tuttu.Hepimiz çok şaşkındık sanırım.Oğlumu kucağıma koydular
hemen ,ben konuşmaya başlayınca , sesimi duyunca sustu , uzun uzun
konuştum.Gözlerinin içine baktım.O anları unutamıyorum.Böyle bir mutluluk
olamaz.Tarif edilebilecek bir şey değil.Hayatımda yaşadığım en inanılmaz
anlardı.Oğlumuza 19 Kasım saat 17.40 ' da kavuştuk , büyük bir aşkla bağlandık.
Ben oğlumla konuşurken , kavuşmuşken doktorum birkaç sıyrık dikiyordu.Hiç
hissetmedim bile.Plasentanın doğumuyla da doğum sürecimiz sonlandı.Plasentayı
da aldık eve getirdik. Uygun bir zamanda büyük bir saksıya gömeceğim.Kordonun
kesilmesi için uzun süre beklendi.Atım durdu , ondan sonra eşim kesti
kordonunu.
Yıkanmadı, eşimle de ten tene temas sağlandı.Kontrole götürülürken eşim de
gitti yanında.İçeriye girememiş ; ama beklemiş hemen yakında.
Doğumhaneden yürüyerek çıktım.Giyecek giysim olmadığı için hastane önlüğü
giydim. Oğluma da hastaneden giysi verdiler. Spontanlıktan tam puan alabiliriz
:)
Her işimi yapabildim doğumdan sonra , oğlumu emzirdim , altını değiştirdim ,
giysilerini değiştirdim , doğum bitince büyük bir rahatlama hissi de geliyor.
Gerek hastane ortamı ( Özel Göztepe Hastanesi ) , gerek doktorum Gülnihal
Bülbül , gerek ebemiz Özlem Karabulut , hepsi de ayrı ilgiliydi , ayrı
yardımcıydı.Doğum ekibimiz mükemmeldi. Kalabalık yoktu, eşim , ben , Özlem ,
Gülnihal Hanım , Sezen Ebe o kadar . Doktorum , bebeğin doğumunun farklı
olduğunu ve doğuma yaraşır bir çocuk olacağını düşündüğünü söyledi.Oğlum her
anlamda çok güçlü bir bebekti .
Kısacası doğum asla korkulacak bir olay değil , doğal bir süreç , doğum
keyifli...doğum güzel...Oğlumun boynunda kordon olduğu için doğum boyunca nst
ye bağlı kaldım . Arada ben de kontrol ettim , ekrandan .
Tıbbi bir zorunluluk olmadıkça her bebeğin ve annenin hakkı diye düşünüyorum
normal doğum.Kendimize güvenirsek bedenimiz ve bebeğimiz ne yapması gerektiğini
biliyor.Anne adayı yalnızca ıkınıyor , inanın başka hiçbir şey yok.Ikınma hissi
gelince zaten istemsiz ıkınıyosunuz.
Doğumdan sonra hastane ekibi beni bu kadar kolay doğurduğum için tebrik
etti. Hızlı ilerleyen , kolay , doğal ,güzel bir doğum oldu . Ağrı
eşiğimin yüksek olduğunu söylediler bence hamilelik sürecinde yaptığım imgelemelerin
etkisi büyük oldu.
Eğitimin çok faydası olduğuna inanıyorum. İyi ki katılmışım.
Herkes için güzel bir anı oldu ,
en çok bizim
için tabii...
Hayatımızın en unutulmaz anı oldu.