32+3 olduk .
Haftalar ilerledikçe ağırlaşacağım söylenmişti ; ama bu kadar çabuk mu ? Daha 36. haftada bile değilim. Gerçi bizim yaramaz 38. ya da 40. haftalara kadar beklemeyebilirmiş doktorun dediğine göre.
Bu hafta Perşembe günü ( 32+0 ' da ) doğum iznine ayrılmak için Zeynep Kamil Hastanesi'ndeki doktorum Habibe Ayvacı Taşan'a gittim. ( Bu arada iyi ki doğum iznine ayrıldım , ayakta kalmak , biraz bile iş yapmak enerjimi çok çabuk tüketiyor. )
Muayenede suyumun azaldığını söyledi doktor. ( Bu da nereden çıktı şimdi ? ) Sınırda değilmiş ; ama erken doğuma neden olabilirmiş . Suyun gelip gelmediğini hissedip hissetmediğimi sordu ki hiç öyle bir hissiyatım olmadı. Tahliller yapıldı , idrarda protein çıkmadı neyse ki . ( Kötünün iyisi ) Oğluşum 1 hafta geriden geliyor ; yani 32.haftada 31 haftalık gibi aslında. İlk muayenede geç döllenme olabileceğini söylemişti ilk göründüğüm doktor. 1570 gr ve 40,5 cm olmuş . Kilosunun az olması beni biraz evhamlandırdı açıkçası . Protein alımını arttırdım. Gerçi hafta aralıklarına uyuyor ; ama ortalamanın daha altında. Kardeşim ve ben 3 kilonun altında doğmuşuz. Ben 2650 gr , kardeşim 2950 gr. Belki genetik de olabilir. Doktor beni Nst'ye ( Non Stres Test ) sokacağını ve Nst sonucuna göre yatış verebileceğini söyledi. ( Oysa ben sadece çalışamaz raporunu almaya gitmiştim. ) Mecburen doktor ne derse yapıyorum tabii. İlk Nst'mize girdik , ne sıkıcı bir deneyimmiş. Karnınıza iki aparat bağlıyorlar ve bebek hareketi ile kalp atışını takip ediyorlar. Benim oğluşum durur mu , o aparatları bir o yana hareket ettiriyor , bir diğer yana . Herkesin çıktısı kesintisiz ilerliyor , bizim ki sürekli kesintiye uğruyor. Sola yattım , bacaklarımı uzattım , sağa yattım , sağa meyillendim. Yok . Oğlum bir kere sevemedi Nst'yi , o yönlendirdi tüm süreci :) Aparat nereye gelse , tekme atarak ya da dönerek kaydırıyor .Nst' ye bağlı gebeler değişiyor , biz sabit oradayız .Bir ara uzanmaktan iyice uykum geldi. Hemşire , doktor çıktıyı beğenmeyecek diye beni bırakmıyor. ( Doktorum hastanede Baş Asistan ve genelde Nst'ye pek nadir yollarmış. Hemşire de , " hem nadir yolluyor hem de istediğinde bu şekilde bir sonuç çıkacak " diye stres oldu , bırakmadı bizi bir türlü. Tam bir Nst işkence durumu :) ) En sonunda bizi azat etti de ikimiz de rahatladık. Kesintilere rağmen , Nst sonucu iyiymiş. Doktor da aynı yorumu yaptı ; ama her hafta takip gerekeceğini söyledi.
Benim içime kurt düştü bir kere , durur muyum öyle sakin sakin nefes egzersizi yapacak modda ! Ertesi gün Gülnihal Bülbül'e tokluk kan şekerim , tahlil sonuçlarım ve genel olarak durumu bildirdim , değerlendirme ile için , "Gel , konuşalım " dedi. Gittim , kötü bir tablo olmadığını ama perinatolog tavsiyesi almanın iyi olabileceğini söyledi . Murat Muhçu 'ya yönlendirdi. Daha önce yazmıştım , bende iki tane miyom var. ( Kötü yol arkadaşlarım , insanın kendisinin bile kendisine zararı olabiliyor işte... ) Miyom ve plasenta birbirine çok yakın , miyomun plasentanın işlevini tam kapasite yapmasını engelleyebileceğini söyledi doktorum.Doppler 'le bakılacak ve ak koyun , kara koyun belli olacak. Gelecek hafta gidip doktorun değerlendirmesine göre yol haritamızı çizeceğiz.
"Doğal doğum" , dedim , dedim. Her türlü detayı düşünüp bu yola girdik ,sen misin doğal doğum diyen , şu an belki de planlı sezaryenin gerekebileceğini konuşuyoruz . Sezaryene karşı tutumum da gebeliğin başından beri hep olumsuz oldu. Hele ki keyfi sezaryen ( gerçi benim öyle keyiflik bir durumum yok ) . Hasta değilim ki gebeyim diye düşünüyorum hep . Tıbbi zorunluluk dedikleri de benim şu an yaşadığım durum olsa gerek. Bakalım doktor ne diyecek ?
Çok sevdiğim bir sözle bu konuyu bağlayayım. Bir kitaptan alıntı ; ama hangi kitap olduğunu hatırlamıyorum şu an.
"Hayat , siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. "
Bu aralar bir yandan Mahallenin En Mutlu Bebeği adlı kitabı ve bir yandan da Emzirme Sanatı kitabını ( e-kitap formatını aldım , aslında çok aradım basılı şeklini ama bulamadım ,nadirkitap.com da tam buldum diye sevinirken ben alana kadar satılmış, kitabın baskısı zaten tükenmiş. Böyle önemli ve alanında tek olan bir kitabın neden yeni basımı yapılmaz ki ? ) okuyorum. Daha elimde bebek bakımı ile ilgili çok kitap var . Hepsine yetişmem mümkün olmayacak , kaldı ki okuduklarımın hepsi aklımda kalıyor mu ? Tabii ki " haaaayıııır " :) Ama en azından bir bilinç oluşturmuş oluyorum.
İtiraf : Grey'i ön sipariş zamanında aldım ; ama bir türlü elim gidip de okuyamıyorum. Bebek kitaplarını okumasın Elif , şeklinde bir iç ses hiç susmuyor. Oysa Grey seni çok merak ediyordum. Öncelikleriniz değişiyor işte . ( İyi ki de değişiyor. )
Bu kitaplara rağmen , bebek doğunca sudan çıkmış balığa dönecekmişim gibi geliyor. :)
Hiç yorum yok