32.hafta

Haftalar hızla ilerliyor.
Bugün 31 + 1 günlük olduk. Geçen hafta muayenemiz vardı. 1310 gr ve 39 cm olmuşuz.Bu haftalarda anne adaylarının en merak ettiği konu bebeğin kilosu sanırım.  Önümüzdeki hafta da doğum iznine ayrılacağım. Doğum izninde bebeğin giysilerinin yıkanması , ütülenmesi , çantasının hazırlanması gibi detayları da tamamlamam gerekiyor. Daha halılar yıkanacak , ev temizlenecek ...
Hamileliğin en çok özleyeceğim yanların biri kuşkusuz miniğimin içimdeki hareketleri, bayılıyorum. Her anın tadını çıkartmak lazım , tekrarı yok hiçbir şeyin , hiçbir anın , her an çok kıymetli. Bebeğim hareketleriyle  "Anne ben buradayım , iyiyim " diye haber yolluyor bana . Can'ım oğlum , iyi ki varsın . Bazen bakıyorum karnım bir o tarafa bir bu tarafa gidiyor, dalgalanıyor resmen :) Ardından tekmeler geliyor , anlatılmaz yaşanılır bir durum. İsteyen bütün kadınlar bu mutluluğu yaşasın. Hayatım oğlumun gelişiyle geri dönülmez bir şekilde değişecek. Anneliğin geri dönüşü yok :) Şimdiden değişti ve ben bu değişimden dolayı çok mutluyum . Hayatımıza minicik bir adam dahil olacak , düşünmesi bile ne kadar heyecan verici .
İçinizde sevdiğinizden ve sizden bir parça büyütmek büyük mutluluk. Kime benzeyecek , saç rengi , ten rengi nasıl olacak , saçları dalgalı mı , düz mü olacak ? Ona istediğim gibi iyi bir anne olabilecek miyim? Ona iyi bakabilecek miyim? Mükemmel annelik diye bir kavram olmadığını hepimiz biliyoruz zaten , annelik biraz da sezgi işi . Her zaman , her şartta onun yanında olacağım , ona güven duyacağı bir ortam sağlayacağım ve onu çok ama çok seveceğim. Emin olduğum tek konu bu . Yaşın verdiği avantaj da var. Çok kıymetli olacağı muhakkak. Can , istenen, arzulanan , beklenilen bir bebek , eminim anne karnında bunu hissederek büyüdü. Hep olumlu mesajlar aldı. Bu tüm yaşamına yansıyacak diye düşünüyorum.
Geçen hafta annem sürpriz bir ziyaretle yanımıza geldi , iyi ki hamile kalmışım :) Bu şekilde daha sık görüşür olduk. Ben hamilelik dolayısıyla yolculuk yapamadığım için annem sık sık yanımıza geldi bu yıl.


Bebeğimizi karşılayacağımız zaman yaklaştıkça ,kendimi iyice kitaplara verdim. Ina May Gaskin 'in Doğuma Hazırlık Rehberi adlı kitabını bitirdim. Şu an Hypnobirthing ' i okuyorum. Kitap çok anlamlı mesajlar da içeriyor. Bazılarını paylaşmak istiyorum.

  • ❤Bu deneyim size ve bebeğinize özgüdür. Bu çocuk fiziksel anlamda asla bir daha doğmayacak ve doğumu asla tekrarlanmayacak.Dünyada bu minicik insana gebe kalabilecek ve onu dünyaya getirebilecek başka kimse yok.❤
  • Korku olmadığı zaman ağrı da olmaz.Korku,rahme giden atar damarların daralmasına ve gerginleşmesine yol açarak ağrıyı yaratmaktadır.Korku olmadığında kaslar rahatlayıp bükülebilir hale gelir , bedende kalp atışları ritmik şekilde devam ederken rahim ağzı doğal olarak incelip bebeği kolayca dışarı çıkarır.
  •  Görselleştirme-arzulanan bir amacın veya sonucun resimlerini zihinsel olarak üretme süreci-o amacın elde edilmesinde önemli bir faktördür.
  • Düşüncede "eko etkisi "
    Düşüncede "Bumerang Etkisi "
    Dünyaya yaydığınız düşünce veya duygu ne ise o size en başta tasarladığınız şekilde geri dönecektir.
  • İstediğiniz elde ettiğinizdir.
    Zihin iyice motive olduğunda beden uygun şekilde tepki verir.
Yani ne yapıyoruz , doğumla ilgili olsun , emzirme ile ilgili olsun , sütün gelmesi ile ilgili olsun hep olumlu mesajlar veriyoruz kendimize. Zihin neye inanırsa beden onu takip eder. Bu sadece doğumla ilgili konularda değil ; yaşamın tüm alanında bu şekilde işliyor. Doğumu büyük merakla bekliyorum , hiç korkum yok demek çok iddialı olacak ; ama  doğal, kendiliğinden , olağan , paylaşım dolu unutulmaz bir deneyim olacağını şimdiden biliyorum. Bedenime , bebeğime , kendime , eşime , doktoruma , ebeme herkese güveniyorum ve hepsini seviyorum. İyi bir ekip çalışmasıyla her şeyin yolunda olacağı bir doğum olacağına inanıyorum.

Bebek bakımı ile ilgili de birçok kitap aldım. Sırada onlar var.


Yetişebildiğim kadarını okuyacağım.

Her gece mutlaka 2 - 3 saat uyanığım , bir şekilde kesintisiz uyuyamıyorum. Uyandığım aralarda zamanı değerlendirmek için Bebek Yapım Bakım Onarım sitesindeki (BYBO) Tomris'in Emzirme Günlüğü'nü okuyorum. Oldukça faydalı bilgiler var , okumanızı tavsiye ederim. Bilgilendikçe yaptığım bazı alışverişlerin ne kadar gereksiz olabileceğini fark ettim. Örneğin ; aldığım 6 biberon ( dörtlü ve ikili set halindelerdi )  , biberon ısıtıcısı ve sterilizasyon makinası . Sanırım bunlar elimde patlayacak ; aman kullanmak nasip olmasın zaten . Bebiş bol bol emsin . Biberon kullanmak , bebeğin memeyi bırakmasına neden oluyormuş. Ben şuursuz yaptığım alışverişler sırasında bu bilgiyi bilmediğimden tam takım her şeyden almıştım ; ama insanın elinde de olmuyor. O büyülü dünyanın sihrine kapılınca hayaller , hormonlar , tabii ki her kadının içinde olan alışveriş tutkusunun da eşliğinde ipin ucu birazcık kaçabiliyor. İlk kez anne olacak herkes yaşamıştır bu hissi.




Eşim de sağolsun , hiç hevesimi kırmadı bu konuda. Her konuda destek oldu . Kendimi nasıl rahat hissedeceksem , o ortamın oluşması için elinden geleni yaptı , yapmaya da devam ediyor . Hamile bir kadın için eşinin desteğini görmek huzur verici ve çok rahatlatıcı . ❤

Devamını Oku »

30.Hafta

     30.haftaya da girdik sonunda. 29+2 'den merhaba :)
29.haftada kaçamak yapıp yazmamışım.
 
      Bu hafta büyük ihtimalle müstakbel doktorum Gülnihal Bülbül ile tanışacağım. Merak ediyorum tabii, neler söyleyecek , bebeğin durumu nasıl ?
 
     Bu yazıda biraz miyomlu hamilelik deneyimimi paylaşmak istiyorum.
 
    Hamile kalmadan önce rahmimde birisi 4 cm , diğeri 2 cm civarı iki miyomum olduğunu öğrenmiştim ki , bu durum beni oldukça korkutmuştu. Ameliyat olmama gerek var mı , yok mu soruları aklımda gezerken bir yandan sürekli internetten miyom ve hamilelik konusunda yazılar okuyordum. Göründüğüm iki profesör de ( Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ) ameliyat olmama gerek olmadığımı , bu şekilde hamile kalabileceğimi söylediler.  ( Eğer 1 yıl geçtiği halde hamile kalamadığım anlaşılırsa ya da miyom hamilelikte düşüğe neden olacaksa o durumda ameliyat olabileceğimi söylediler. ) Bu durum beni çok mutlu etmişti ; çünkü miyom ameliyatı sonrası hamile kalmak da zorlaşabiliyor , eee yirmili yaşlarda da değilim. Çalışmalar sonucu 4.ay hamile kaldım , pozitif testi görünce inanamamıştım derken gittikçe çizgi koyulaştı. Bu arada ilk ay da hamile kaldığımı düşünüyorum ; ama bana kalırsa sessiz düşük yaşadım. Yerleşme kanaması olmuştu ve regl tarihim 2 haftadan fazla gecikti ama testler sürekli negatifti.
 
     Hamleliğin başlarında keseyi görmek için gittiğim ilk doktor kese ile miyomun çok yakın olduğunu ve bu durumun düşükle sonuçlanabileceğini söyledi. Bu durum oldukça moralimi bozmuştu. Bir daha da kendisine gitmedim. Takip eden hafta başı okulda ders anlatırken çok ciddi bir kanama yaşadım , direkt acile gittim ve olumsuz cevaba hazırdım. Bebeğimin kalp atışını duymaları da aynı güne denk geldi :) Kontroller ,  tahliller sonrası asistan doktor fazla ümitlenmememi , bu işin garantisi olmadığını , evde sürekli istirahat etmemi ( ki hastaneye yatış önermişti , istememiştim ) buna rağmen düşük yapabileceğimi söyledi. Verdikleri ilacı düzenli kullandım , yerimden neredeyse korkudan hiç kıpırdamadım , minimum hareket ettim. 2 ay bu şekilde geçti. Hastaneye kontrole giderken bile korkuyordum. İlerleyen zamanlarda miyomun kesenin arkasında olduğu anlaşıldı. 3.ayın sonunda da risk azaldı. Ben de iş başı yaptım ve normal yaşamıma geri döndüm. Zeynep Kamil Hastanesi Anne Hastalıkları bölümüne gittim , oradaki doktorlardan birisi olan Pınar Kumru iki hamileliğinde de miyomlu gebe olduğunu ve hamileliklerini sorunsuz geçirdiğini ,ameliyat olmadığını anlattı. Bana da korkmamam gerektiğini bu şekilde hamilelik geçiren çok anne adayı olduğunu söyledi. Yurt dışında çoğunlukla miyomları almıyorlar. Operasyon bizim ülkemizde yaygın.
 
       Riskli ilk trimester'ı atlattıktan sonra çok şükür ki başka bir sorunla karşılaşmadım. İnternette yazan miyomun ağrı yapabileceği durumunu ben hiç yaşamadım , umarım bundan sonra da yaşamam.Gebeliğimin bu zamana kadar ki takibini yapan doktor Habibe Ayvacı Taşan ' da miyomun rahim ağzını kapatmadığını ve normal doğuma engel olmadığını söyledi. Gülnihal Bülbül 'ün yorumunu merakla bekliyorum.
 
       Kısacası , miyomu olan hamileler korkmasınlar .İlla ki kanama yaşanacak , düşükle sonuçlanacak , dayanılmaz ağrılar olacak gibi bir durum söz konusu değil. Herkesin bünyesi farklı , hiçbir hamilelik bir diğeri ile aynı değil . Göründüğüm profesör bana gerçek hayatın literatürden farklı olduğunu , kaç tane miyomu olan kadınların çok rahat gebelik geçirip doğum yaptığını söylemişti. Kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin.

      İki haftalık seminer çalışmasını da bitirdik bu arada. Bu yıl okulların geç açılacak olması bizim için büyük şans oldu. Okulların açıldığı ilk hafta doğum iznine ayrılabileceğim , dolayısıyla bana ders vermediler :) Oğlumun şansı diyorum.

      Alışverişler içerisinde en keyiflisi kesinlikle bebek alışverişi :) (Konudan konuya atlıyorum. :))) )  Beni benden alıyor bu alışveriş. Hamilelik hormonları ve içimdeki alışveriş canavarı bir araya gelince içimden bir ses bana sanki sürekli " al, al, al " diyor . Çoğu bitti , azı kaldı . Birçok eksiğimizi tamamladık. Oda yapmadık ; ama odalardan birini boşaltıp biraz düzenledik . Bebeğin eşyalarını o odada toplamaya başladım , dolabın çoğunu bebeğe ayırdım. Şimdilik bizim odamıza koyduk yatağını , ilerleyen zamanlarda ayrı odaya alacağız.

      Boş zamanlarımda sürekli kitap okumaya çalışıyorum ; çünkü en geç 75 gün sonra boş zaman diye bir kavram bir süreliğine hayatımdan çıkmış olacak . Artık roman okumayı da bırakıp bebek bakımı ve doğum ile ilgili kitapları okuyorum.

      Bu arada kilo konusunu hiç yazmamışım. İki aylık yatak istirahati döneminde 5 kilo , devamında da 5 kilo daha alarak +10 kilodayım şu an .

     Şeker yüklemesi de yaptırmadım , bu konuda hislerime güvendim. Ha1c değerim iyi çıktı , tokluk kan şekerim de ( bol şekerli yiyeceklerden sonra ) 89 çıkınca , gereksiz buldum.

      Yakın zamanda hastane çantasını da hazırlamaya başlamam gerek . Aklımı doğum sonrası lohusalık günleri de kurcalıyor. Heyecan had safhada :) Şimdiden  " bebeğimi kimseciklere öptürmeyeceğim , hasta kimsenin yanına yaklaştırmayacağım " gibi kurallar belirmeye başladı. Bu konuda oldukça katı olmayı planlıyorum. Kimse darılmasın , gücenmesin . Minicik bebeğin sağlığı söz konusu iken insanlar darılmasın diye bebeğimi riske atamam.
 
Devamını Oku »

Son Yorumlar