Anne Sütü ve Emzirme Teknikleri

Eğitimde 4.haftamızı da tamamladık. Eğitime büyük bir istekle gidiyorum her hafta , dersler oldukça bilgilendirici, verimli geçiyor ve çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Buradan tekrar Ebe Özlem Karabulut ve Ebe Döne Ertuğrul Abbasoğlu'na emeklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum.

Bu hafta neler öğrendik , onlardan bahsedelim.

Eğitimde her hafta herkesin normal doğum yapmasının arzulandığı ancak muhakkak zorunlu sezaryen ve tercih edilirse de keyfi sezaryen doğumun olabileceğini hatırlatıyorlar. Burada önemli nokta " normal doğum olmamasının başarısızlık olmadığının " anlaşılması.
Normal doğum istiyorum şeklinde değil de ( benim yaptığım gibi :) ) , normal doğumu tercih ederim diye kendimizi telkin etmemiz gerekiyor.

Gelelim emzirme konusuna.

Öncelikle bebeğin zamanında , beklenen tarihlerde doğması , süt salgılamasını ve emzirmeyi kolaylaştırıyor. Erken doğan bebekler ve zamanında doğan bebekler için vücudun süt üretimi de farklı oluyor.
Annenin vücudu bebeğin ihtiyacına göre sütü ayarlıyor.
Gece ve gündüz salgılanan süt içerikleri bile birbirinden farklıymış.

Bebeği saat hesabı yaparak değil , bebek istediğinde emzirmemiz gerekiyor.

 Her hastanenin kendine özgü emzirme politikası varmış , hangi hastanede doğum planlanıyorsa önceden bu konu hakkında da bilgi edilmekte fayda var ; çünkü ebeler,hemşireler size bu listede yazanları uygulayacaklar.
Hastane tercihimizi yaparken "Anne -Bebek Dostu Hastane " seçmeye dikkat etmemiz gerekiyor. Bu hastanelerde anne bebek dostu hastane sertifikası oluyor ve artık çoğu hastane de bu sertifikayı almaya başlamış , yine de hastanenize sormanızda fayda var.

İlk 6 ay bebeğin yalnızca anne sütü emmesi gerekiyor, su bile içmesine gerek yok , zaten sütün %90 ' ı sudan oluşuyor.
Bu yüzden lohusalık , emzirme döneminde de bol bol su içmeye devam edeceğiz.
Anne sütünü arttıran özel bitki çayları da tercih edilebilecekler arasında yer alıyor. Anne sütü bebeğin A'dan Z' ye tüm ihtiyacını karşılıyor.
Tabii her şey yolundaysa ve bebek de emiyorsa , aksi halde mecburen mama ile beslenme yapılması gerekiyor.
6.aydan sonra mamaya geçilir gibi bir durum da söz konusu değilmiş.
Üstelik hastaneye yakın olan eczanelerde mamaların arka reyonda olması gerekiyormuş.
Görülebilen yerlerde olması dahi yasakmış ; yani mama aslında sanıldığı kadar da iyi değil ; ama gerekli ise mecburen en az zararlısı tercih edilerek verilecek.


Sütün faydalarını , emzirmenin önemini hepimiz biliyoruz aslında ben yine de önemli olabilecek birkaçını sıralamak istiyorum.
Süt,
1) Bebekte ileriki yaşlarda obeziteyi önler.
2) Ani bebek ölümlerini önler.
3) Emen bebeğin bağırsakları daha kolay boşalır,boşaltıma yardımcı olur.
4) Sarılığa yakanlanmayı önler.
 Bebek sarılık olduysa da çabuk iyileşmesini sağlıyor
5) Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle doğumdan sonra 4.-5. güne kadar akan o ilk süt yani kolostrum bebek için en önemli besinlerden biri. Asıl süt bir hafta sonuna doğru gelmeye başlıyor.
6) Bebeği alerjiye , orta kulak iltihabına , üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyor.
7) Memedeki kurumaları , meme çatlamalarını iyileştiriyor.
8)Kanserli hastaların iyileşmesine yardımcı olabiliyor. ( Sonuncusu bana çok ilginç geldi.)


Emzirmenin anne için faydalarına gelecek olursak ,

1)  Hamilelik sırasında basen , bacak , kalçada biriken yağların kolay bir şekilde yakılmasını sağlıyor. Kilo vermeye yardımcı oluyor.
Bu arada doğum kilolarının da kısa sürede değil , 1 yıla yayılarak verilmesinin sağlıklı olduğunu söylüyorlar.
2) Meme kanserine , rahimle ilgili hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor.
3) Menopoz kemik erimesine karşı koruyor.
4) Doğum sonrası kanamayı azaltıp , rahmi toparlıyor.

Doğumdan sonra ten tene temasın önemine bakalım.
Emzirme , ten tene temastan etkilenir. Her şeyin yolunda olduğu , müdahale gerekmediği doğumlarda doğumdan sonra ilk yarım saat ya da 1 saat anne - bebek bağlanması için çok önemli. Doğum sırasında anneden salgılanan adrenalin hormonu kordondan bebeğe de geçiyor ve bebek bu şekilde uyanık oluyor. Bu durum bebeğin meme ile erken buluşması için avantaj sağlıyor. Bebek doğumdan sonra anne karnına konulduğunda gebelik sırasında karında oluşan kahverengi çizgiyi takip ederek , annenin memesini buluyor ( meme başından koku salgılanıyor ) ve aranma, tutma refleksi ile memeyi bulup emme, yutma refleksi ile de memeyi emmeye başlıyor.

Ten tene temas anne-bebek bağlanmasına yardımcı olur.

Emzirmeye Etki Eden Faktörler

Bebek doğduktan sonra bebeğin ilk beslenmenin mümkünse memeden yapılması gerekiyor. Bebek memeyi emdiğinde çene yapısını da gelişiyor.
Normal doğum yapmak da emzirmeyi oldukça kolaylaştırıyor.
Anne ve bebek doğumdan sonra 24 saat aynı ortamda kalırsa yine süt salgılanması çok daha kolay oluyor.

Emzirme rahat , sakin bir ortamda yapılmalı.

 Emzirmeyi tetikleyen hormonlardan birisi oksitosin , utangaç bir hormon. Kalabalığı , gürültüyü , stresi sevmiyor , hemen kaçıyor :) Hormon salgılanmadığında ya da az salgılandığında da süt üretiminde azalma oluyor. Peki oksitosin seviyemizi arttırmak için ne yapabiliriz ? Huzurlu , stressiz , rahat , loş bir ortam ve bolca da sevgi.
Bu nedenle doğum sonrası bebek için yapılan misafir ziyaretlerin kısa tutulması tavsiye ediliyor ya da anne-bebek misafirlerin yanında fazla durmayacak ve ayrı ortamda bulunacak. Eşlere görev düşüyor :)

Bebek memeyi istediği zaman , istediği kadar ve istediği sıklıkta emmeli.

Emzirmenin saat olarak kuralı yok. Bebeği saat tutarak beslemek ancak mama ile beslenen bebekler için uygunmuş.
Süt miktarını ölçmek psikolojik olarak da olumsuz etki yapabilir. Bu yüzden süt miktarımızı da ölçmüyoruz , kendimizi başkalarıyla karşılaştırmıyoruz.Başkalarının "Sütün yetmiyor mu ? , Bu bebek aç kaldı , mama verelim " gibi sözlerine kulaklarımızı tıkıyoruz. Bebek gün içinde yeterince çiş yapıyorsa bu sütün yeterli miktarda olduğu anlamına geliyor. Bebeği emzirirken sütüm az , aç mı kalıyor gibi düşünerek kendimizi strese sokmayalım. Kaygı hissettiğimiz ortamlarda oksitosin hormonunun seviyesi de azalarak sütün azalmasını tetikliyor. Yine sütümüzün çoğalması için bebeği sürekli emzirmemiz gerekiyor.

Sütü önce bebek emerek boşaltmalı , ardından elle sağarak ( C tutuş şekli , 4 parmak aşağıda 1 parmak yukarıda ) sonra da makine ile sağarak boşaltmalıymışız. Yani sütün sağımı yapılırken bebek-elle sağma-makine ile sağma sırası geçerliymiş.




 Meme büyüklüğünün süt miktarı ile bir ilgisi yokmuş ; ancak kendisi ve Areosası ( meme başındaki kahverengi kısım ) büyük olan memelerde , meme elle desteklenerek bebeğin ağzına girecek şekilde küçültülerek emzirilmesine yardımcı olunması gerekiyormuş.

Bebeğin emzirme döneminde roll on kullanımı önerilmiyor. Roll-on yerine pudra,karbonat,lavanta yağı kullanabiliriz. Mümkünse hamilelikte de kullanılmaması gerekiyor.

 Meme Temizliği

 Areosanın sabunlanmaması gerekiyor. Bu memede kurumaya , çatlakların oluşmasına ve emzirmenin zorlaşmasına neden oluyor.
Ben Lansinosh marka göğüs ucu kremi almıştım ; ancak ebeler bu kremin çok yağlı olduğunu ve bebeğin emmesinin güçleştiğini , bebeğin memeyi tutmakta zorlandığını söylediler. Bebek emzirilmeden meme başı silinerek , yağlı tabakanın alınması gerekiyormuş.Garmastan önerdiler,numunesini de verdiler.
Meme başı yara olup kanıyorsa da bebeğin emzirilmesine devam etmek gerekiyor. Bu durumun bebeğe bir zararı olmuyor,bebek dışkıyla atıyor.
Kakao yağı içeren bakım kremleri önerdiler memede oluşabilecek olan yaralar için. Bize kendi hazırladıkları " soğuk sıkım kakao yağı " dağıttılar. " Earth Mama Angel Baby " markasının kakao yağını tavsiye ettiler. Yalnız ürün ülkemizde bulunmuyor ve İngiltere'den sipariş vermek gerekiyor. Ürün pahalı değil ama getirilirken masraflardan dolayı 200 lirayı geçerek oldukça pahalı hale geliyor. Tanıdığınız varsa sizin için getirmesini isteyebilirsiniz, belki o şekilde daha uygun olur.



Emzirmenin Biyolojik Açıklaması

Hipofiz bezinden salgılanan prolaktin hormonu ( şefkatli annelik hormonu ) emzirme için meme dokusuna uyarı gönderiyor.Oksitosin salgılandığında ise meme dokusu kasılıp süt kanallara iniyor.

Emzirme Pozisyonları

 Emzirirken dikkat edilecek en önemli nokta bebeğin başının ve gövdesinin aynı hatta olması . Baş bizim gövdemize paralel bir şekilde durmalı.


Başka bir pozisyonda ise bebek tek elle poposundan tutularak emzirilebiliyor.

Fotoğraflardan da bakabilirsiniz,internette de emzirme ile ilgili videolar var izlemenizi tavsiye ederim.
Memede acı hissediliyorsa bebek yanlış emziriliyor anlamına geliyor. Memeyi C tutuş şekli ile alttan destekleyerek tutmamız gerekiyor. Bebeğin çenesi memeye yapışmalı , burun bir parça açık kalmalı , bebeğin başı vücuduyla düz bir şekilde durup bebeğin vücudu bizim vücudumuza paralel bir şekilde durmalı.




 Bebeğe fazla süt geldiği durumda ise , bebek göğse yatırılarak sırtına hafifçe vurulmalı ve gazı çıktıktan sonra emzirmeye devam edilmesi gerekiyor.







 Gece Emzirmeleri
Prolaktin ( süt salgılanmasında görevli hormonlardan biri ) gece daha çok salgılanır. Bu da süt oluşumunu arttırır. Bu nedenle ilk haftalarda gece 2-3 kez bebeğin muhakkak emzirilmesi gerekiyor. Bebek uyuyorsa emzirmek için uyandırmalıyız. Uyandırırken bebeğin çoraplarını çıkarıp ayağının altına hafifçe masaj yapar gibi bastırmak , sırtını sıvazlamak gibi yöntemler kullanılabilir.


Emzik -Biberon Kullanımı
Bebeğe ilk ay emzik verilmemesi gerekiyor. Emzik ya da biberon vermek istiyorsak ( tabii zorunlu haller yoksa ) 1 ay beklemeliyiz. 3.ayın sonunda biberon ya da emzik tutturmak zorlaşıyor. Emzik kullanılacaksa 1.ayın sonuna doğru , biberon kullanılacaksa 2.ayın sonuna doğru bebeği alıştırmak gerekiyor.
Eğer bebek memeden ememiyorsa yeni doğduğu ilk 1 ay kaşıkla beslemek gerekiyor. Kaşığı ağzına hafif eğimli bir şekilde koyarak,yavaş yavaş sütü kaşığa dökerek emmesini sağlayabiliriz. Fincan ya da enjektör yardımıyla da bebeğimizi besleyebiliriz.


 Ebeler bir süre sonra süt inme refleksine sahip olacağımızı söylediler. Pawlov 'un  şartlı refleksi gibi yani. Bu özellikle bebekten uzakta olduğumuz ya da pompa ile sağım yapmamız gereken zamanlarda işe yaracak bir durum ; çünkü bebeği düşündüğümüzde ya da bebeğin bir eşyasına ya da bebeğin kendisine baktığımızda salgılanan hormonla süt üretilmeye başlayacak. Sütün salgılanması için mutlaka memenin boşaltılması gerekiyor. Bebeğin bir memede en az 15 dakika kalması gerekiyor. Örneğin sol mememizden emzirdikten sonra bebek doyduysa ,bir sonraki emzirmeye sağ mememizden başlamamız gerekiyor.

Bebeğe ilk 6 aylık meme emdiği süreçte su dahil hiçbir sıvı gıda verilmemesi en sağlıklısıymış.
Emzirme yapılırken memede acı hissediliyorsa mutlaka yanlış bir şekilde emziriyorsunuzdur ,denildi. Doğru bir emzirme ile meme yara olmazmış. Emzirirken memenin kahverengi kısmının tamamının bebeğin ağzına yerleşmesi gerekiyor.

Bebeğin acıktığı nasıl anlaşılır ?

Ağız hareketlerine başlamışsa ,ağzını açıp kapatıyorsa , aranma hareketleri yapıyorsa
Ellerini,ayaklarını ağzına götürüyorsa emzirmemiz gerekiyor.
Bebek ağladığında emzirmek için geç kalmış oluyormuşuz. Ağlayan bebek , o an sıkıntılı bir durumda olduğu için direkt emzirilmeye geçilmez,bebeğin sakinleşmesi sağlandıktan sonra emzirmeye geçilir. Bebeğin sakinleşmesi için kulağına "şşşiiiiişşşş" diyebiliriz,sırtını sıvazlayabiliriz.

Bebeği gece 4 saatte bir , gündüz ise en fazla 3 saat bekleyerek emzirmemiz gerekiyor. Saat tutmamıza gerek yok ; ancak bu süreler geçtikten sonra artık emzirmemiz gerekir. Özellikle bebeğimiz sarılık olduğunuzda mutlaka sık sık uyandırarak emzirmemiz gerekiyor. Bebek her memede en az 15 dakika kalmalı,günde 6 veya daha fazla kez çişini yapıyorsa bu sütümüzün yeterli olduğun anlamına geliyor. Bebek ilk zamanlarda çok fazla kaka da yapabilir,endişelenmememiz gerekiyor ; ancak kakası tespih tanesi gibi ise kabız olduğu anlamına geliyor. Doktora götüreceğiz bu durumda :) Başımıza gelmemesini umalım. Günde en az 2-3 kez kaka yapması gerekiyor.


Bebek günde ortalama 8-10 kez emzirilir.

Bazı bebekler genetik yapılarından dolayı "dil bağı" ile doğabiliyorlarmış.Dilini tam kaldıramıyorsa , bu durumdan şüphelenilebilir. Doktora gidip kestirmek gerekiyor. Aksi halde bebek sağlıklı bir şekilde ememiyor.

Emzirme döneminde protein ağırlıklı beslenme sütü arttırıyor.
Bebek emerken ses çıkarıyorsa ( bildiğimiz tabir " cok cok " ) bu emzirmenin yanlış yapıldığını gösteriyor. Doğru emmede ses olmaz , alt dudak aşağı sarkar ve yanaklar dolgun olur.


Memelerde Hassasiyet Hissi
Memede ya da koltuk altında düğümler oluştuğunda sert yere parmak ucu ile bastırarak masaj yapmak gerekiyor.
Memelerde aşırı bir dolgunluk oluştuğunda 10 dakika kadar kürek kemiği masajı öneriliyor.Zeytinyağı ile memeye masaj yapmak da sütün kanallara inmesini sağlıyor.
Mastit durumunda 24 saatten fazla ateş sürerse genel cerraha başvurmamız gerekiyor.

Makine ile sağmalarda , sağma işleminin her meme için 20-30 dakikayı geçmemesi gerekiyor.
Memede ödem olduğunda soğuk kompres yapmak iyi geliyor. Koltuk altından meme dahil olan kısma lahana ( evet lahana :) ) koymakla memedeki ödem geçiyormuş. Lahana soğuk ve çiğ bir şekilde memeye takılmalıymış.

Süt sağma makinesi alınacaksa elektirikli olanlardan alınması öneriliyor. Ben Philips Avent aldım. Avent'in tüm setini aldım , biberonları , emzikleri , ısıtıcısı , Sterilizasyon makinesi,süt saklama kabı , göğüs kalkanı , göğüs ucu çıkarıcısı ( o biraz gereksiz olmuş olabilir ) aldım.

Göğüs pedi kullanılacaksa sık sık değiştirilmesi gerekiyor. Göğüs pedi seçerken hava akımının sağlanması için arka kısmının naylon olmayanlardan seçilmesi gerekiyor.

Sağılan sütlerde 3-3-3 Kuralı geçerli.
Oda ısısında 19-21 derecede 3 saat , buzdolabında 3 gün , derin dondurucuda 3 ay saklanabiliyor. Derin dondurucudan çıkarılan süt buzdolabında 24 saatte çözülüyor.
Ilk başlarda gelen kolostrum ( sarımsı sıvı ) aslında gerçek süt değilmiş ; ancak bebek için doğal antibiyotikmiş ve faydaları da saymakla bitmiyor. Gerçek süt 4. - 5. günden sonra geliyor.

Bebek ağırlığının yüzde 10'undan fazlasını kaybederse bu mamaya geçilmesi gerektiği anlamına geliyor.

Emzirirken hafif dozlu antibiyotiklerde bebeği emzirmeye devam edebiliriz ; ancak yüksek dozlu antibiyotiklerde ilaç kullanımı bitene kadar emzirmeye ara vermek gerekiyor.( Buzluktaki sütler işe yarayacak :) )
Emzirirken içki de içmeyeceğiz tabii ki.
Doktora gittiğimizde de mutlaka bebek emzirdiğimizi söylemeyi unutmayalım ; çünkü ilaçlar ona göre veriliyor.

Son olarak emzirmenin hamile kalma olasılığını %90 azalttığı söylenildi. Korunmadan da emzirme döneminde %10 olasılıkla hamile kalabilirsiniz,denildi.

Bebek Yapım Bakım Onarım sitesindeki "Tomris'in Emzirme Notları'nı " da okumanızı öneririm.

Hiç yorum yok

Son Yorumlar