Eşim doktor oldu. :) :*
Gebelik haftaları ilerledikçe doğumun nerede yapılacağı , hangi doktorla çalışılacağı gibi konular önem kazanmaya başladı.
Gebe Eğitimi'nde 3.haftamızı tamamladık.Tüm anne adaylarının ve tabii ki gelebiliyorlarsa eşlerinin bu eğitimlere katılması büyük farkındalık sağlıyor,doğumla ilgili korkularınız varsa bilgilendikçe korkmanıza gerek olmadığını fark ediyorsunuz.Doğum konusunda ülkemizdeki uygulamaların değişmesi gerekiyor yavaş yavaş.Bunu da bilinçlenirsek , talep edersek yapabiliriz.Hepimiz çevremizdeki büyüklerden doğum konusunda korkutucu hikayeler duyarak büyüdük.Muhtemelen duyduklarımız sonucunda keyfi sezaryen oranlarında büyük artış oldu diye düşünüyorum.
Daha önceki haftalarda da yazmıştım.Doğumdan hiç korkmuyorum,doğum ortamından korkuyorum.Çevreyi kontrol edememek , doktor , hemşire , ebelerin tutumlarının nasıl olacağı gibi konular endişe duymama neden oluyor.
Bu hafta eğitimde tam da bu konu üzerine duruldu.Doğumun anne-bebek dostu hastanelerde ve iyi bir ekiple yapılmasının öneminden bahsedildi.Doğumun ekip işi olduğunu özellikle vurgulandı ve " talep edin " denildi. Doğum planınızı hazırlayın,doğumdan önce doktorunuzla görüşün , gerekirse doğum planınızın birkaç kopyasını hastaneye bırakın , doğumda görevli personele verilmesini isteyin.Doğum yapacağınız ortamı önceden görün , doğum ekibiyle tanışın,sizden istenilecek önemli bilgileri önceden bir kağıda yazarak yanınızda götürün ya da doğum öncesi ekiple tanışırken bu bilgilerin istendiği kağıdı alın , evde önceden doldurun, böylelikle doğum dalgaları yaşadığınız anlarda bu gibi ayrıntılarla uğraşmak istemezsiniz , denildi.Bu gibi detayların hepsi güven ortamının oluşmasın için önem taşıyormuş.
Doğumdaki nefes teknikleri , doğum egzersizleri , doğum konulu bu haftaki derdimiz sanırım özel bir ders olarak akıllarımızda kalacak. Dersin sonunda izlettirdikleri doğum hikayesinin videosu ben dahil eğitime katılan birçok anne adayını ağlattı.
Bir ara hıçkırmaya başladım , zor tuttum kendimi , o şekilde söyleyebilirim. :)
Doğum dalgaları geldiğinde eşler ne gibi rahatlatıcı teknikler uygulayabilir , hangi duruş pozisyonları ve hareketler bebeğin doğum kanalına girmesine yardımcı olabilir gibi birçok konuda bilgilenerek eğitimden mutlu bir şekilde ayrıldık.
Öğrendiklerimizin önemli başlıklardan birkaçını yazayım .
Öğrendiklerimizin önemli başlıklardan birkaçını yazayım .
1) Doğumdan sonra ten tene temasın sağlanması
Mümkün olduğu kadar uzun olması gerekiyor.Anne-bebek bağlanması için en , en , en...önemli kısım da bu.Bebek annenin çıplak tenine temas ettiğinde ağlamıyor,susuyor.Anne ile göz göze geliyor ve ilk aşk başlıyor.
Hamilelerin karnında oluşan kahverengi çizgi , bebeğin bu çizgiyi takip ederek , memelerden salgılanan kokuyu rahatlıkla bulması ve emmeye kendiliğinden başlamasına yarıyormuş.Müdahaleler olmadığında kendiliğinden süregelen doğal bir süreç yaşanıyor.
2) Doğumdan sonra bebeğin yıkanmaması
Kordonun birkaç dakika sonra atım durduktan sonra kesilmesi ( bebeğin nefesinin düzene girmesinin sağlanması ve aneminin önüne geçmek için ) gerekiyormuş.Bebeğin bakımının tanımadığı bir kucakta değil de babasının kucağında yapılması da dikkat edilmesi gereken detaylar arasında.
Bebeğin doğumdan sonra uzun uzun ağlaması pek de sanıldığı kadar iyi bir şey değilmiş,anneden ayrıldığı için ve kordon hemen kesilirse nefessiz kalabildiği için ağlarmış.Annenin göğsüne yatırın , hemen susar , dediler.Tabii bu yazdıklarım her şeyin yolunda gittiği,ideal bir doğum için geçerli.Sezaryen gerektiren durumlarda da tamamen genel anestezi yerine lokal anestezi ile doğum yapılmasının anne-bebek bağlanması için önemli olduğunu söylediler.
3) Kegel Egzersizi ve Perine Masajı yapmak
3) Kegel Egzersizi ve Perine Masajı yapmak
Doğumda yırtıkların önüne geçilmesini önlüyormuş.
4) Nefes egzersizlerini düzenli bir şekilde yapmak
Doğum dalgaları geldiğinde onları ağrısız,daha kolay atlatmanızı sağlıyormuş.
5 ) Suyumuz geldiğinde ne yapacağız ?
Suyumuz geldiğinde hemen hastane koşmamıza gerek yokmuş, sakin bir şekilde evde ( bizi o an ne rahatlatıyorsa ) onu yapmalı , kendimizi fazla yormamalı ( salgılanan ve artmış adrenalinimizi doğuma saklamalı ) doğum dalgaları sıklaşmaya başladığında hastaneye gitmeliymişiz.
6 ) Anne -bebek dostu hastene ve doğum ekibi
Doğumda hastaneden çok anne-bebek dostu hastane ve ekip önemliymiş.Detayları yazının girişinde paylaştım.
7) Hamilelikte Uyku Pozisyonları
Yüzüstü zaten yatılmıyor.Sırt üstü yatmayı da önermiyorlar.Bu durumda rahim sinirlere baskı yapıyormuş.Birçoğumuzun bildiği gibi en doğru yatış şekli sol yana doğru yatmak.Bu durumda bebeğe giden kan akışı herhangi bir engelle karşılaşmıyor. Nst 'ye girerken de sol yan yatış pozisyonunu önerdiler.
8 ) Doğum
Doğumu aslında bebeğin yaptığını öğrendik.Başın çıkmasının ardından , omuzların çıkması için bebek dönüyormuş ve önce bir omuz , ardından da diğer omuz çıktıktan sonra doktor bebeği çekerek göğsümüze yatırıyormuş. :) En mutlu an da bu olsa gerek. Plasentanın doğumuyla da doğum sonlanıyor.Doğum birkaç gün süren bir süreç.Önemli olan , zorunlu haller dışında , doğumun bebeğin isteğiyle başlaması.
Bu arada Zeynep Kamil'de Keyifli Doğum odası hastane tadilatta olduğu için kullanılamıyormuş ve hastanenin çok kalabalık olduğunu ve bir yatakta iki kişinin yatabildiğini söylediler.Acil durumlar dışında Zeynep Kamil'i eledik bu yüzden.
Biz bazı isimler aldık,onları da araştıracağız .Ankara'dan da ailem yanlarına çağırıyor. Zekai Tahir Burak Hastanesi'nin başhekimi ve kadın doğum doktorları babamın arkadaşları , bir farklılık olur mu uygulamada onu öğrenmeye çalışacağım.Daha önce de yazdığım gibi ortam benim için önemli.
Hiç yorum yok